Yükleniyor...

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

Saç Ekimi Hikayem

30 Kasım 2015 / Op. Dr. Erkut Özdamar

Saç Ekimi Öncesi

Saç ekimi işlemini binlerce hastaya başarı ile uygularken ,kendime saç ekimi yaptırmamam olası değildi. Bu nedenle tam 40 yaşındayken 2012 yılında saç ekimi işlemi yaptırdım. Güzel bir atasözümüz vardır '' kelin merhemi olsa kendi başına sürer'' , ben de merhemi önce kendi başıma sürdüm! Gittiğiniz diş hekiminin dişlerinin çok sağlıksız olması veya gittiğiniz diyetisyenin aşırı kilolu olması bir hasta olarak size bu atasözümüzü hatırlatır. Bu örnekler çoğaltılabilir ;lazer ile ( lasik) görme bozukluklarını tedavi eden bir göz doktorunun gözlük kullanması gibi. Doğal olarak da ,saç ekimi için gidip görüşme yaptığınız kişinin saç ekimine ihtiyacı olduğu halde yaptırmamış olması, bir teşbih olarak değil cümlenin tam manasıyla bu atasözümüzü hatırlatır.

İnsanlara ,dostlarımıza samimiyetle önerdiğimiz bir işlemi kendimize yaptırmamamız düşünülmezdi. Bunun insanlara hem güven vereceğini ,ikna edici olacağını ,hastalarımızın sonucun yaklaşık olarak nasıl olabileceğini canlı olarak görebilmelerinin önemini düşünerek böyle bir karar alındı. "Hekimden sorma çekenden sor" demişler sözüne istinaden ,hem hekim hem de çeken bir kişi olarak saç ekimi düşünen herkesin sorularına cevap verebileceğimi düşünüyorum.

Sıcak bir temmuz günü 10/07/2012 tarihi sabah evden çıkarken içimde hafif bir heyecan biraz endişe vardı. Çünkü diğer günlerden farklı bir gündü ,her gün işlemi yapan bendim ama bu gün işlem bana yapılacaktı. İster istemez farklı hissediyorsunuz. İşlemin her basamağını en ince detayını bilmeme ve ekibe son derece güvenmeme rağmen eğer ben böyle hissediyorsam ;olaya tamamen yabancı işlemin detaylarını çok bilmeyen daha önce şahit olmamış, normal bir insanın ne kadar kaygılı olabileceğini çok iyi anlıyorum. İşte bu yüzden hastanın, doktoruna güvenebilmesi ve kendini ona emanet edebilmesi ,doktorun elinden gelenin en iyisini yapacağına inanması çok önemli.

Kliniğe vardığımda, sadece benim değil tüm ekibin heyecanlı olduğunu gördüm ,sadece benim için değil tüm ekip için farklı bir gündü. Tüm operasyon, profesyonel bir ekip tarafından video ve fotoğraf makinası ile kayıt edildi yani klinik oldukça kalabalıktı. Görüşme ,ön saç çizgisinin belirlenmesi ,saç traşı dahil işlemin tüm aşamaları kayıt edildi. Normal bir hastanın işlem öncesi hazırlığı yaklaşık yarım saatte tamamlanırken benim operasyonumda bu süre yaklaşık iki saati buldu.

Saç Ekimi Operasyonu

En sonunda operasyon masasına uzandım ,ne olursa olsun oraya yatmak hiç kolay değil , bir tedirginlik oluyor haliyle. Önce kanal açılmasına karar verildi. Ön saç çizgisini zaten kendim çizmiştim. Ergenlik dönemindeki gibi değil 40 yaşına uygun bir çizgi ,mümkün olduğunca yukarıdan başlayan ,asimetrik ( çünkü her insanın kafa yapısı asimetriktir , tam bir küre şeklinde değildir) ön saç çizgisinin iki yarısı hiçbir zaman birbirinin aynısı olamaz, mümkün olduğunca ön kısma ağırlık verilecek şekilde bir dizayn yapıldı.

İşlemin en sıkıntılı kısmı tabii ki lokal anestezi kısmı, yani iğnelerle uyuşturma. Çok hoş bir durum olduğunu söyleyemeyiz , canınız acıyor , verilen ilaç bir yanma hissi yapıyor ama dayanılamayacak veya çok abartılı bir acı hissetmiyorsunuz. İğne fobisi olan kişiler için katlanılması çok zor olabilir ,bu gibi durumlarda ise sedasyon anestezisi dediğimiz derin olmayan bir uyku hali oluşturularak bu süreç atlatılabilir.

Lokal anesteziden sonra kanal açma işlemine geçildi. Sıklıkla önce kök toplanma (greft alınması) basamağı ile başlanır. Benim donör alanımın iyi olduğu düşüncesiyle, nasıl olsa istediğimiz sayı grefti alırız düşüncesi ile önce kanal açıldı. İşlem öncesi benim tahminim 4500 – 5000 arası bir greft sayısı idi, çünkü donör alanı fazla zorlamak ve işlem sürecini fazla uzatmak istemiyordum. Dört bin üzerindeki greft sayılarıyla yapılan ekimlerin çok sağlıklı sonuç vermeyeceğine inananlardanım. Kanal açma işlemi tamamlandı, sayı 6000 !yine bir dip not olarak söylüyorum bir seansta 6000 greft naklinden ziyade bir yıl arayla yapılan 4000 ve 2000 greftlik iki ekimin çok daha iyi sonuç vereceğine inanıyorum. Benim durumumda neden böyle yapılmadı ? Çünkü bir an önce sonuç alınması gerekiyordu , iki seansa bölseydik sonuç almamız da iki yılı bulacaktı. Kanal açma işlemi greft sayısına göre değişmekle birlikte ortalama 45 dakika sürer. Bana 6000 kanal açıldığı için ve özellikle ön bölgede çok sık kanal açıldığı için 1 saat 15 dakika kadar sürdü. Kanal açılması tamamlandığında saatler 13 :30 idi.

Hemen kök alımına geçildi. Kolay değil 6000 gibi bir hedef var önümüzde. Kök alımının hasta açısından en zor olan kısmı yüzüstü yatmak zorunda olmanız, tabii süreç içinde başınızı sol yan ve sağ yana da yatırıyorlar. Ayrıca yüzünüz (kaş üstü ile çene ucu arası boşlukta kalıyor) , yani yüzünüz tamamen kapanmıyor. Benim gibi bel ve boyun fıtığı olan kişiler biraz zorlanabilir fakat bunun da bir çözümü var. Ağrı problemi olan kişilerde kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçlarla destek sağlıyoruz , sık sık pozisyon değişikliği yapılıyor ve hastamızın istediği anda mola veriliyor. Greftlerin toplanması (saç köklerinin alınması) yaklaşık dört saatte tamamlandı. Bu iyi bir zaman , çünkü alım hızı saatte 1000 – 1500 greft arasındadır. Donör alan problemli değilse saatte 2000 greft bile alınabilir.

Bu arada çekim ekibi devamlı kayıtta , röportajlar için aralar veriliyor , oldukça aksiyonlu bir işlem gerçekleşiyor. Saatler 18 : 00 gösterdiğinde ara verildi. Alınan greftleri inceledim, düzenli bir şekilde sıralanmışlardı ve ekime hazırdılar , farklı bir duygu tabii kendi saç köklerimi öyle görmem. Hem profesyonel açıdan bakıyorsunuz hem de duygusal.

Sıra alınan köklerin açılan kanalların içine yerleştirilmesi, yani ekim işlemine geldi. Ekim pozisyonu hasta için daha rahat , sırtüstü yatıyorsunuz , televizyon izleyebiliyorsunuz , çevrenizde olan bitenleri daha rahat takip edebiliyorsunuz. Yalnız başınızı oynatmanıza izin vermiyorlar ancak izin alarak başınızı oynatabiliyorsunuz. Ağrı acı da duymadığınız için , işlem esnasında rahatsınız aslında , bazı noktasal alanlar uyuşmamış olabiliyor , hemen o bölgeye lokal anestezi yapılıyor. Ekim süreci de greft sayısına göre , dokunun rahatlığına göre ve ekibin tecrübesine göre değişir , benim ekimim yaklaşık 5 saat sürdü. Kolay değil tabii yorucu bir süreç fakat ,birçok hastamızda gördüğümüz sıkıntıların çoğunu ben yaşamadım. En önemli etken işlem basamaklarını iyi bilmem tabii , ama şunu da ifade etmek isterim saç ekimi operasyonu hafife alınacak bir işlem değil. Bir kere süreç uzun!

Saç Ekimi Sonrası

Ekim tamamlandığında hepimiz çok yorulmuştuk , saat de epey ilerlemişti. Tüm ekipte operasyonu tamamlamanın verdiği bir mutluluk vardı. Ben ise kendimi beklediğimden daha iyi hissediyordum. Benim için asıl süreç bundan sonra başlayacaktı. Korumam ve bakmam gereken 6000 tane saç köküm vardı. Operasyon sonrası 6 saat içinde hastalarımıza araç kullanmamalarını ,trafiğe çıkmamalarını , dikkat gerektiren tehlikeli işler yapmamalarını öneririz. Ama ben bu uzun operasyon sonrası evime aracım ile yalnız başıma gidebileceğimi düşündüm. Hastane otoparkına geldiğimde birden tansiyonumun düşeceğini hissettim , hafif bir bulantı ve göz kararması oldu. Kendimi araca güçlükle attım ve bir süre koltukta oturarak düzelmeyi bekledim. Neyse ki çabuk toparlandım. Kendimi iyi hissetmeye başladım ve yola koyuldum ama hep bir korku içimde ''ya tekrar olursa'' diye. Evime olaysız bir şekilde vardım Allaha şükür. Bu yüzden işlem sonrası kesinlikle araç kullanmayın.

İlk gece pek uyuduğumu söyleyemem. Ağrı yoktu fakat tedirgin oluyorsunuz , başınız hala uyuşuk oluyor , tam pozisyonu hissedemiyorsunuz , herhangi bir yere çarpmamak için çok dikkat etmeniz gerekiyor. Başınız 45 derece eğimli yüksek olarak ve tavana bakacak şekilde yatmanız gerekiyor. Yani sağa veya sola yatamıyorsunuz.

Sabah olduğunda en büyük sürprizi o zaman 21 aylık olan oğlum yaşadı. Babasında bir farklılık var ama ne olduğunu tam çözümleyemedi. Beni evde rahat bırakmadığı için en iyi seçeneğin hastaneye geri dönmek olduğuna karar verdim. Zaten gün içinde pansumanın çıkarılması için hastaneye gitmem gerekiyordu. Pansumanım yapıldı ve o günü hastanede dinlenerek geçirdim. İkinci gece ise pansuman koruması olmadan uyuduğunuz ilk gece oluyor. Pansuman aslında çok güzel bir yastık oluşturuyor başınızın arka kısmında. Yine rahatsız geçen bir gecenin ardından sabah kalktım ve işimin başına döndüm , çünkü hastalarımız bizi bekler. O gün üç hastamın kanallarını açtım , normal mesaimi yaptım , hiçbir sorun yaşamadım. Sıkça sorulan bir soru olduğu için açıklık getirmek istedim, siz de isterseniz çalışabilirsiniz , özellikle masa başı işlerde. Üçüncü gece nispeten rahat geçti , zaten o kadar uykusuzdum ki her halükarda uyumam gerekiyordu. Sabah kalktığımda aynaya baktığımda kendimi tanıyamadım. Yüzüm biraz şişmişti , çünkü bir önceki gün başım öne eğik bir şekilde çalıştığım için , ekim esnasında verilen serum ve lokal anestezikler yüzüme doğru inmişti, ayrıca itiraf etmeliyim ki pansuman sonrası takılan saç bandını da uyumadan önce çıkarmıştım. Çünkü saç bandı sıvıların yüzümüze inmesini engelleyen etkili bir bariyer. Kısacası doktorunuzun söylediği her şeyi harfiyen yapmalısınız çünkü söylenen her şeyin bir sebebi var , bunu da yaşayarak bir kez daha öğrendim. Saç bandını üçüncü gündeki ilk yıkamadan önce çıkartmak gerekiyor aslında. Üçüncü gün ilk yıkamam yapıldı. Yıkama gerçekten çok rahatlatıcı ama çok dikkatli bir şekilde yapılması gerekiyor ki ekilen saç köklerine bir zarar gelmesin. İki – üç yıkamadan sonra tüm kabuklar , pıhtılaşmış kan damlacıkları döküldü , başım tertemiz gözüküyordu. Tabii bunun sebebi yıkamaların profesyoneller tarafından yapılması , normalde tüm kabukların dökülmesi 8 -10 günü bulur. Saç ekiminden sonra hiç şapka takmadım , gizleme gereği duymadım , artık insanlar o kadar alıştı ki o kadar çok saç ekimi yapılmış insanlarla yolda AVM lerde karşılaşıyorlar ki kimse garipsemiyor sizi. Şapka, ekim bölgesine temas ederse ekilen köklere zarar verebilir. Başımı herhangi bir yere çarpmamaya çok özen göstermeme rağmen , sekizinci gün tepe bölgesini arabanın arka koltuğundan bir şey alırken üst kapı bandına çarptım. Allah'tan yumuşak bir yere çarptım herhangi bir zarar olmadı.

Saç ekimi sonrası 10. günde her şey neredeyse normale dönmüştü. Hafif bir kızarıklık dışında herhangi bir şey belli olmuyordu. Temmuz ayında olduğumuz için güneşten korumak çok önemliydi. Direkt güneş ışığına maruz kalmamaya çok dikkat ettim. Zaten o kadar yoğun çalışıyordum ki gündüz hiç dışarı çıkamıyordum hep kapalı ,hastane ortamındaydım.

Yeni saçlarım yavaş yavaş uzamaya başlamıştı ve çok güzel görünüyordu ki 15 – 20 . günlerde başlayan dökülme süreci , açık söylemek gerekirse, benim bile canımı sıktı. Bunun tamamen normal olduğunu bilmeme rağmen saçlarınızın tekrar dökülmesini kabullenmekte zorluk çekebiliyorsunuz. Yeni ekilen saçlarınızın dökülmesi yaklaşık 2 ayda tamamlanıyor. Yani iki ay sonra sanki hiçbir işlem yapılmamış halinize dönüyorsunuz, kırmızılık da geçmiş oluyor çünkü bu süreç içinde.

Yaz ayında saç ektirmiş olmama rağmen , ekimden bir ay sonra tatile gittim . Denize girmekte hiçbir sakınca yok , havuzu önermiyoruz çünkü klorlu ve hijyenik değil. Ekimden sonra üç haftadan önce denize girerseniz tuzlu su kafa derinizde yanma yapabilir. Güneş korumasına çok özen gösterdim, şapka veya bandana taktım , direkt güneş ışığına maruz kalmamaya özen gösterdim , hatta fark etmeden güneşe maruz kalırım diye kafa derime güneş koruyucu losyon (sun screeen ) sürdüm , çünkü saçlarım kısaydı.

Saç ekiminden iki ay sonra , kırmızılıklar tamamen geçtikten sonra minoxidil (rogaine ) losyon kullanmaya başladım. Yeni ekilen saçlara destek sağlamak ve çıkış sürecini hızlandırmak amacıyla kullandım minoxidili , yoktan saç çıkarmak amacıyla değil. Saç ekimi sonrası üçüncü haftadan itibaren de performans şampuanları dediğimiz , saç güçlendirici şampuan kullanmaya başladım. Bunun haricinde herhangi bir tablet , vitamin, hormonal içerikli bir ilaç kullanmadım.

Saçların yeniden çıkmasını beklemek gerçekten sabır gerektiren süreç. Çok fazla kafaya takmadan normal gelişimi takip ettim. Yeni saçları görmek 3 – 4 ay alabiliyor. En erken altı ay sonra bir şeyler görülüyor ki , görülen toplamın yüzde 60-70 i sadece. Tabii bu süreler kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor. Kesin sonucu görmek için 12 ay beklemek gerekiyor , 12 ay tamamlanmadan ekim ile ilgili yorum yapmak çok doğru olmayacaktır. Hatta 18 aya kadar saçınızın formunda değişiklikler olabiliyor, yeni ekilen saçlar ekim bölgesindeki bölgesel şartlara (dolaşım durumu , deri yapısı , yön ve tarama şekli) adaptasyon geliştiriyorlar.

Saç ekimi sonrası çevreden aldığım tepkiler genelde olumluydu , daha önce de belirttiğim gibi artık rutin uygulanan bir işlem olduğu için insanlar daha kolay kabul ediyor. Hemen herkesin ortak görüşü daha genç göründüğümdü . Özellikle ön bölgede çok fazla sık olmayan bir saç bile insanı daha genç göstermeye yetebiliyor. Saç ekimi yaptırmam birçok hastamıza güven verdi , empati yapabileceğimi düşündü muhtemelen birçok hastamız. Sonuç olarak mesleki bir gereklilikti benim için saç ekimi ama sonuçları itibarı ile mesleki zorunluluk olmasa da yaptırdığım için çok mutluyum. Aynaya baktığımda gördüğüm kişi daha mutlu şu anda. Bu arada oğlum altı yaşına bastı , eski fotoğraflarıma baktığında "aaa babam eskiden kelmiş" diyor , yeni halimi daha çok beğeniyor. Tabii sonuç her zaman beklendiği gibi olmayabilir. Neticede cerrahi bir işlemdir saç ekimi ve bir cerrahi işlemin sonucu her zaman önceden kestirilemez. Öngörülemeyen riskleri önleyebilmek zaten mümkün değildir , dikkatli doktor seçimi , uygun operasyon planı ve zamanlama , gerçekçi beklentiler gibi şartlar sağlandığında saç ekimi işlemi hastalarımızı memnun edecek sonuçlar vermektedir.